Harşit Savunması Zaferi

Harşit

Savunması

Karadeniz'in Çanakkalesi!

Aşağı Kaydır

HARŞİT

DÜNYA SAVAŞLARININ İLKİ

1.Dünya savaşı üç kıtada hükmeden Osmanlı imparatorluğunu yok etmek, İslam birliğini dağıtmak, yıkılan imparatorluğun zenginliklerini paylaşmak üzere kurgulanmış, sonuçta basit bir vukuatla başlatılmış, Osmanlı Devleti ise bir oldu bittiye getirilerek savaşa dahil edilmiş ve büyük yıkımları ve felaket sonuçları olan dünya savaşları süreçleri başlatılmıştır.
1914 Yılında başlayan bu savaş Osmanlı İmparatorluğunun Hint Okyanusundan Adriyatik Denizine olan ve üç kıtaya yayılan büyük coğrafi konumu nedeniyle Trablusgarp, Kanal, Yemen, Hicaz, Filistin, Kut’ül Amere (Irak-Suriye), Çanakkale, Kafkas(Harşit) cephelerinde önemli savaşlar meydana gelmiştir. Bu Cephelerde pek çok zafer elde eden ecdadımız kazandığı zaferlere rağmen müttefikleri savaşı kaybettiği için savaşı kaybetmek zorunda kalmıştır.
Bu Zaferlerden ikisi tarihi, stratejik konumu ve savaşın gidişatını etkilemesi bakamından diğerlerinden farklı olup, bugünkü sınırların belirlenmesi açısından diğerlerinden farklıdır. Bu savaşlardan Çanakkale ve tarihçilerin II. Çanakkale olarak tanımladığı Kafkas Cephesi Harşit Harbidir. Birinci özellik savaşların aynı zaman dilimimde yapılmış olmasıdır. İkinci özellik ise, hem Çanakkale Harbinin deniz-kara savunma, hem de Harşit’in kara savunma harbi olarak gerçekleşmiş olmasıdır. Üçüncü özellik ise bu günkü Anadolu sınırları içerisinde yapılmış olmasıdır. Bir başka özellik ise her iki düşman saldırısının devletin başkenti İstanbul’u hedef alması idi. Eğer bu savaşlarda birinde başarısız olunmuş olsaydı bu günkü sınırlardan bahsetmek mümkün olmayacaktı.

SARIKAMIŞ TAARRUZUNDAN HARŞİT SAVUNMASINA

Birinci dünya harbi başladıktan hemen sonra Osmanlı ile Ruslar arasında Doğu cephesi savaşları da başlar.
1 Kasım 1914’te Rus ordusu doğu cephesinde sınırlarımızı aştı.
3. Ordumuzun 118 bin kişilik mevcudu vardı. Ancak iaşe getiren gemiler Ruslar tarafından Karadeniz’de batırıldı. Askerlerin bir bölümü Yemen kıyafeti(yazlık) içindeydi.
Sarıkamış beyaz ve kırmızı bir felaket olarak çöktü omuzumuza. Silah, iaşe ve giyim malzemesi olarak çok iyi olan Ruslara yenildik.
90 binle anlatılan askerimiz donarak savaşarak ve tifüsle şehit oldu.
Rusların da 30 bin askeri aynı şekilde öldü. Sarıkamış sonrası her iki ordu hem toparlanmaya hem mevzii savaşlarına devam etti.
Rus Çarı Corcile çektiği telgrafta
“ Soğuktan telefonlar bile çalışmıyor. Osmanlı Ordusu hala direniyor. Bu nasıl ordu? Derhal Türklere bir cephe daha açın” diye feryat ediyordu. Bir anlamda Çanakkale Savaşı’nın de sebeplerinden biri oluyordu Sarıkamış harekatı.
Ruslar arkasından dilediği kadar takviye alıyordu. Oysa Osmanlı Ordusu; aynı anda Çanakkale’de, Kanalda, Irak ve Kafkas Cephesinde savaşıyordu. Binlerce Şehit verdikten sonra cephe savaşını kaybettik. Kalan birliklerimizi daha güvenli geri cephelere çekmek zorunda kaldık.
İngiliz-Fransız donanmaları İstanbul’u işgal etmek ve savaş nedeniyle zor durumda kalan Rusya’ya yardım etmek maksadı ile Çanakkale boğazına alabildiğince yüklendiği zamanlarda Rusya Sarıkamış’ta talihsiz bir şekilde askerlerimizin büyük bölümünü şehit verdiğimiz Kafkas cephesini daha Anadolu’nun içlerine ilerletmek ve İstanbul’u işgal ederek sonuçlandırmaktı. Bu amaca ulaşmak için Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’in işgaline başlandı. Nasıl olsa hedef büyük, Osmanlı’nın bu bölgedeki ordusunun büyük oranda yok edildiği düşünülüyordu. 6 Ay gibi bir sürede İstanbul’a ulaşılacağı hedefleniyordu. Bu askeri haraket Türk ordusu tarafından ilk olarak Kop dağı savunması ile durdurulmuş yaklaşık 5 ay kadar bir süre kop dağı savunması yapılmış, çok sayıda şehit verilerek savunma hattı Harşit nehrine çekilmiştir. Sahil kesiminde ise Ruslar Batum’dan itibaren işgale başlamış, ciddi mücadeleler sonucunda bu cephe hattında son bulmuştur. Debisi en yüksek olan Harşit Nehri sınır alınarak cephe hattı 160 km’lik Harşit Nehri Savunma hattı olarak askeri ve stratejik olarak belirlenmiştir.