Harsit

HARŞİT SAVUNMASI ZAFERİ

Harşit Müdafaası (21 Ekim 1916-8 Kasım 1917) Kop Cephesi’nin düşmesi üzerine mevcut durum göz önüne alındığında, geri çekilip esaslı bir hat oluşturup savunma yapmaktan başka çare kalmamıştı. Bu nedenle Vehib Paşa kurmaylarına; “Erzincan-Kemah’tan Tirebolu sahile bir hat çizip ordumuzu bu hatta konuşlandıracağız, bu bizim kırmızı çizgimizdir.” dedi. 3. Ordu merkezini de Sivas-Suşehri’ne çekti.

Ordusunu sık sık teftiş eden ve gerekli düzenlemeleri yapan Vehib Paşa, Harşit hattını bizzat gezip inceledikten sonra, bölgenin jeostratejik yapısından yararlanma yoluna gitti. Daha sonra ise Suşehri’nde kurmayları ile bir toplantı yaptı. İşte bu önemli toplantıda alınan isabetli kararlar, Harşit’i geçilmez yapacaktı. Öncelikle, birliklerimizin yetersiz olmasından dolayı kolordu sayısı ikiye düşürüldü. Buna göre 2. Kolordu, merkezi Alucra-Boyluca (Zun) köyünde olmak üzere Rus askerleri, harp sahasına intikal hâlinde Rus orduları kumandanı Yudenic ve subayları çareyi ormanları yakmakta aradılar 29 Ocak 1917’de Tirebolu’ya yoğun ablukayı sürdüren Ruslar, uçakları vasıtasıyla Tirebolu’yu bombalamış ve deniz nakliyatını önlemek için Giresun’daki 30 kadar takayı da etkisiz hâle getirmişlerdir.

Ocak ayı içerisinde 37. Tümen’in yaptığı baskınlardan bunalan Rusların 123. Tümen’i, çareyi Harşit ormanlarını yakmakta arıyordu. Çünkü çevreyi çok iyi bilen yerli halk, sık ormanlardan yararlanarak Ruslara ağır kayıplar verdirmişti. Rusların, Kanyaş’ta yaktıkları ormanlara, hâlen “yanıkgeçe” denilmektedir. Fevzi Çakmak Paşa’nın emrinde, sahile kadar olan mıntıkayı koruyacaktı. Bu kolordunun altında, Harşit Muharebeleri dediğimizde akla ilk gelen 37. Kafkas Tümeni, Tirebolu-Kürtün arasını; 11. Kafkas Tümeni, Kürtün ve yaylaları; 5. Tümen ise Alucra hattını koruyacaktı. Rusların, ağırlığı sahil yönüne vermeleri üzerine Vehib Paşa, 3. Ordu içindeki Karadenizli askerleri ve rütbeli komutanları, yöreye alışık olduklarından sahil kısmında görevlendirdi. Ayrıca yöre halkını, Teşkilât-ı Mahsûsa bünyesine alarak onların yöre hakkındaki bilgilerinden ve yeteneklerinden yararlanmayı planladı. Yapılan bu planlamalar neticesinde, 3. Ordu’ya bağlı 3 Tümen ve 36 bin askerden oluşan 2. Kolordu birlikleri ile gönüllü milis kuvvetleri Alucra’dan sahile kadar olan bölgede, bu şanlı destanı yazdılar.

SAVAŞIN TAKTİKLERİ

  • Kafkas Cephesi’nde, güneyde Kop ve Lazistan; kuzeyde ise (yani sahil kısmında) Hopa, Of, Akçaabat, Görele ve Harşit cepheleri oluşturuldu. Düşman, bu cephelerin hepsini aşıp Harşit’e geldi.
  • 3. Ordu merkezi, Sivas-Suşehri’ne çekildi.
  • Kolordu sayısı ikiye düşürüldü.
  • Karadenizli askerler ve rütbeliler, sahil kısmında görevlendirildi.
  • Yöre halkı, Teşkilât-ı Mahsûsa bünyesine alınarak onların bilgilerinden istifade edildi.

NASIL KAZANILDI

  • Az sayıdaki toplarımızı farklı farklı noktalarda geceleri ve kapalı havalarda ateş ettirip düşmana çok topumuz varmış intibaı verdirildi.
  • Düşmana, yerli milis güçlerin kılavuzluğunda âni baskınlar yapıldı.
  • Nehrin üzerindeki köprüler imha ettirildi.
  • Düşmanın en ufak kımıldayışında, şiddetle karşılık verildi.
  • Askerlerimiz, bir buçuk yıldır devam eden direnişte, Rusları iyice bunalttı.
  • Rusların yaptığı bütün teşebbüsler sonuçsuz kaldı.
  • 7-8 Kasım 1917’de hücuma geçilerek, Gümüşhane-Kürtün Kabaktepeler Yaylası’nda bulunan Rus karargâhı ele geçirildi.
  • Düşman, Harşit Nehri’nin doğusuna sürüldü.

SONUÇLAR

  • Ruslar, Harşit Müdafaası’nı kıramayınca, çekilerek ateşkes ilân ettiler.
  • 15 Aralık 1917’de Erzincan Mütarekesi’ni imzaladılar. İşgal ettikleri topraklardan çekildiler.
  • 3 Mart 1918’de Osmanlı ile Brest-Litovsk Barış Antlaşması imzalandı.